29 Nisan 1916'da Irak'ın Kut bölgesinde elde edilen bu büyük başarı, Kayhan'ın ifadeleriyle "İngiliz prestijinin Birinci Dünya Savaşı'nda yediği en büyük darbe" olarak nitelendiriliyor.
Kayhan, makalesinde Osmanlı Ordusu'nun Irak cephesindeki mücadelesini detaylandırarak, İngilizlerin bölgedeki petrol kaynaklarını ele geçirme amacıyla 1914'te başlattığı saldırıları hatırlatıyor. İngilizlerin Kut'ül-Ammare ve Nasıriye'yi işgalinin ardından, Türk birliklerinin 23 Kasım 1915'te başlattığı karşı harekatla General Townshend komutasındaki İngiliz ordusunun Kut'ta kuşatıldığına dikkat çekiliyor.
Zaferle sonuçlanan kuşatma neticesinde, 13 general, 481 subay ve 13 bin 300 İngiliz askerinin esir alındığı, 40 bini aşkın İngiliz askerinin ise hayatını kaybettiği vurgulanıyor.
Kayhan, bu çarpıcı rakamlarla Kut'ül-Amare'nin Osmanlı Ordusu'nun Çanakkale'den sonra kazandığı en büyük zaferlerden biri olduğunu belirtiyor. Savaş sırasında Türk birliklerinin sınırlı sayıda uçakla gerçekleştirdiği keşif ve bombardıman görevlerine de değiniliyor.
Makalede, zafere rağmen savaşın genel seyrinde yaşanan mağlubiyetler sonucu İngilizlerin 1917'de bölgeyi işgal etmesi de hatırlatılıyor. Ancak Kayhan, Kut'ül-Amare Zaferi'nin Osmanlı Ordusu'nun zor şartlar altında elde ettiği eşsiz bir başarı olarak tarihteki yerini koruduğunu ifade ediyor.
Halil Paşa'nın zaferin ardından ordusuna gönderdiği ve "Kut Bayramı" olarak kutlanmasını istediği tarihi mesajına da yer veren Kayhan, Avustralyalı araştırmacı Dr. Gaston Bodart'ın zaferi "İngiliz prestijinin Birinci Dünya Savaşı'nda yediği en büyük darbe" olarak yorumladığını aktarıyor.
Cem Kayhan'ın bu önemli makalesi, Kut'ül-Amare Zaferi'nin tarihi önemini ve kazanılan büyük başarıyı Niğde ve Türkiye kamuoyuna bir kez daha hatırlatıyor.
