Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuraklık nedeniyle göletlerin kuruduğunu, derelerin tamamen susuz kaldığını ve yeraltı sularının 200 metreye kadar çekildiğini açıkladı. “Su krizi kapıda” diyen Gürer, vahşi sulamanın terk edilmesi ve hızla kapalı sisteme geçilmesi gerektiğini vurguladı.
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin farklı bölgelerinde artan kuraklık nedeniyle göletlerin kuruduğunu, derelerde su kalmadığını ve yeraltı su seviyelerinin ciddi oranda düştüğünü belirtti. Kuraklığın tarımsal üretim ve içme suyu temini açısından ciddi riskler oluşturduğunu ifade eden Gürer, özellikle kırsalda yaşayanların bu durumdan doğrudan etkilendiğini söyledi.
Gürer, köy ve kasaba ziyaretleri sırasında çiftçilerin en çok susuzluktan yakındığını belirterek, “Göletlerde ve derelerde su kalmamış durumda. İçme suyu dahi sorun hâline gelmiş. İlk kez bu kadar yaygın bir su sorunu köylerde dile getiriliyor. Buğday veriminde ciddi düşüşler yaşanıyor. Kuru tarım yapılan alanlarda bir dönümden elde edilen ürün, geçen yıllara kıyasla yarı yarıya azalmış durumda. Yeraltı sularının derine inmesi nedeniyle kuyu maliyetleri de artıyor” dedi.
"TOROSLARDA DERELER KURUDU, KUYULAR BOŞALIYOR"
Toros Dağları’nda yaptığı incelemelerde Ömerli Deresi'nin tamamen kuruduğunu tespit ettiklerini belirten Gürer, geçmişte yaz aylarında dahi suyun eksik olmadığı bölgelerde artık suyun hiç bulunmadığını ifade etti. Kuyu sularının da hızla çekildiğini vurgulayan Gürer, “Daha önce 15-20 metreden çıkan suya artık 200 metreden bile ulaşmak mümkün değil. Bu durum, üretici için hem verim hem de maliyet açısından ciddi sorunlara yol açıyor” dedi.
TARIMIN YANI SIRA İÇME SUYU DA RİSK ALTINDA
Kuraklığın yalnızca tarımsal üretimi değil, kırsal yaşamı da tehdit ettiğini söyleyen Gürer, bazı köylerde içme suyunun dahi yetersiz hale geldiğini belirtti. Kurulan göletlerin kuraklık nedeniyle işlevsiz hale geldiğini, kimi bölgelerde ise hiç gölet bulunmadığını kaydetti. Gürer, gölet ve barajlarda kapalı sisteme geçilmesi gerektiğini, su kayıplarının azaltılması için planlı ve takip edilen bir su politikası uygulanması gerektiğini ifade etti.
MODERN SULAMA UYGULAMALARI VURGUSU
Sulamada verimliliğin artırılması gerektiğine dikkat çeken Gürer, “Artık vahşi sulama yöntemlerini bırakmalıyız. Damlama ve yağmurlama sistemlerine geçiş, suyun verimli kullanılması açısından elzem hale geldi. Aksi halde, derelerde ve kaynaklarda su kalmadığı gibi, tarımsal ürünlerde ciddi kayıplar yaşanacak. Ülkemiz su fakiri bir ülke. Kuraklık artık sadece bir tehdit değil, yaşanan bir gerçeklik haline geldi” ifadelerini kullandı.
“SU KRİZİ KAPIDA” UYARISI
Ömer Fethi Gürer, doğal yollarla yer yüzüne çıkan suların denizlere akmasının seyredildiğini ve yer altı barajlarının zamanında yapılmadığını da belirtti. Türkiye’de halen sulamanın büyük kısmının salma (vahşi) sulama yöntemiyle yapıldığını söyleyen Gürer, “Sulamada %68 oranında salma sistem kullanılıyor. Bu yöntemle su verimliliği %51 civarında kalıyor. Oysa hızla kapalı borulu sistemlere geçilmeli ve su kaynakları daha etkin kullanılmalı. Aksi halde su krizi, tüm ülkeyi etkileyecek boyutlara ulaşabilir” dedi.
Gürer, mevcut tabloya rağmen yeterli önlemlerin hâlâ alınmadığını da belirterek, tarımda su verimliliği ve sürdürülebilir kaynak yönetiminin acilen hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.
