Hem bireysel hem kurumsal yatırımcılar konut alımlarını ertelerken, müteahhitler ise yeni projelere başlamakta isteksiz davranıyor. Yatırımcılar, mevduatın sunduğu yüksek getiriyi konuta tercih ediyor.
Artan kredi maliyetleri, konut talebini baskılarken üretici firmalar da bu ortamda yeni borçlanmalardan uzak duruyor. Sektör temsilcileri, "Konut alımına ilgi var ama bu faizlerle kimse risk almak istemiyor. Herkes düşüşü bekliyor" sözleriyle piyasadaki durağanlığı özetliyor.
Mevduat Ön Planda, Şantiye Sessiz
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, yatırımcılar yüksek faiz ortamında konut yerine mevduatı daha güvenli bir liman olarak görüyor. Maliyet artışları ve kira gelirlerindeki belirsizlikler nedeniyle konut alımları ötelenirken, birçok inşaat firması da yeni projeler yerine parasını faizde değerlendirmeyi tercih ediyor. Bir sektör yetkilisi, “Borçlanarak konut üretmek bu şartlarda ciddi bir risk taşıyor. Maliyetler artarken talep dalgalı. Bu yüzden birçok firma üretimi askıya aldı” ifadelerini kullandı.
Yabancı Yatırımcı Türkiye’den Uzaklaşıyor
Yüksek faiz politikası yalnızca iç piyasayı değil, yabancı yatırımcıyı da etkiledi. Finansman koşulları daha uygun olan ülkelere yönelen yabancı alıcılar, Türkiye'yi riskli bulmaya başladı. Uzmanlar, Türkiye'nin yabancı yatırımcı nezdinde cazibesini yitirdiğine dikkat çekiyor.
Uzun Vadede Kazançlı Ama...
Sektör temsilcileri, uzun vadede konutun hâlâ kazandıran bir yatırım aracı olduğunu belirtiyor ancak mevcut ekonomik şartlar “bekle-gör” politikasını hâkim kılıyor. Bu durum yalnızca konut sektörünü değil, genel ekonomik hareketliliği de olumsuz etkiliyor.
Çözüm: Faiz İndirimi ve Teşvik
Uzmanlar, sektördeki bu tabloyu tersine çevirmek için faiz oranlarının düşürülmesi gerektiğini vurguluyor. Aynı zamanda sektöre özel teşvik mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini belirten uzmanlar, aksi halde hem iç piyasada yatırımcı kaybı hem de dışarıya sermaye çıkışının hız kazanabileceği uyarısında bulunuyor.