Tarih: 08.03.2025 11:33

İSİMLERİ FARKLI KADERLERİ AYNI: 2024 YILINDA 394 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

Facebook Twitter Linked-in

Beş yıl önce eşinin silahlı saldırısına uğrayan Nurtaç Canan, saldırganın sadece 3 yıl hapis yattıktan sonra serbest kalması ve tehditlerini sürdürmesi nedeniyle adaletin yetersizliğine dikkat çekti. Uzmanlar, kadın cinayetlerinin önlenmesi için 6284 sayılı kanunun tam olarak uygulanması ve faillerin caydırıcı cezalar alması gerektiğini vurguluyor.
Münevver, Özgecan, Şule, Emine, Başak, Ceren ve daha niceleri… Kimini en yakını öldürdü, kimini ise hiç tanımadığı bir yabancı. Son üç yılda bin 43 kadın cinayete kurban gitti. Bu da neredeyse her gün en az bir kadının öldürüldüğü anlamına geliyor.
2024 yılı da kadınlar için vahim bir tablo ortaya koydu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, geçen yıl 394 kadın öldürüldü. Yeni yılın ilk iki ayında da en az 49 kadın cinayeti işlendi.

NURTAÇ CANAN’IN ÇIĞLIĞI: ADALET HALA YERİNİ BULMADI
NTV'den Tuana Çiftçi Zengin'in haberine göre, kadın cinayetlerine karşı verilen mücadelede adaletin gecikmesi, şiddet mağdurlarını korumayan uygulamalar ve infaz sistemindeki aksaklıklar, birçok kadın için adeta bir kısır döngü oluşturuyor. Nurtaç Canan da o kadınlardan biri.
Beş yıl önce eşinin silahlı saldırısına uğrayan Canan, ölmeden önce bir iz bırakabilmek için kendi kanıyla yere “Anne, baba hakkınızı helal edin. Beni Ragıp vurdu. Kurtuldum.” yazdı. Saldırgan eşi Ragıp Canan, 39 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmasına rağmen yalnızca 8 yıl ceza aldı ve 3 yıl yattıktan sonra tahliye edildi. Ancak serbest kaldıktan sonra elektronik kelepçesini defalarca kırarak tehditlerini sürdürdü.
Yaşadığı korkuyu anlatan Nurtaç Canan, “Beni öldürmeye teşebbüs eden biri sadece 3 yıl hapis yatıp çıktı. Son üç gündür de kelepçeyi kırdı ve tehdit mesajları atmaya devam etti. Beş yıldır boşanamadım bile.” diyerek yaşadığı hukuki çıkmaza dikkat çekti.
Şikayetler üzerine Ragıp Canan yeniden tutuklandı. Ancak bu, yıllardır süregelen kadın cinayetleri ve şiddet mağdurlarının yetersiz korunması gerçeğini değiştirmiyor.

KADIN ÖRGÜTLERİ: 6284 SAYILI KANUN ETKİN UYGULANMALI
Kadın hakları savunucuları, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un tam olarak uygulanması gerektiğini vurguluyor.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Gülsüm Kav, yaşanan şüpheli kadın ölümlerine de dikkat çekerek, “Sadece kadın cinayetleri değil, kayıplarımız da var. İlk başta intihar veya kaza gibi gösterilen ancak sonradan cinayet olduğu anlaşılan birçok vaka bulunuyor. 6284 Sayılı Kanun’un etkin uygulanması için mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.

KADES UYGULAMASINI KULLANAN KADIN SAYISI 7 MİLYONU AŞTI
Kadına yönelik şiddetle mücadelede, 2018 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Kadın Destek Uygulaması (KADES) büyük önem taşıyor. Şu ana kadar 7 milyondan fazla kadın uygulamayı telefonuna indirirken, 1 milyon 480 bin ihbar alındı ve 920 bin kadına yardım sağlandı.
Ancak uzmanlar, kadınların korunmasında sadece teknolojik önlemlerin yeterli olmadığını, faillerin caydırıcı cezalar alması gerektiğini vurguluyor.
Avukat Kardelen Yarlı, cezasızlık algısının kadın cinayetlerinin artmasında büyük bir payı olduğunu belirterek, “Türkiye’de ve dünyada infaz sistemindeki sıkıntılar, cinsiyetçi söylemler ve ceza yasalarındaki yetersizlikler, kadınlara yönelik şiddeti artırıyor. Failler, kadınlar üzerinde her türlü şiddeti uygulamayı kendilerine bir hak olarak görüyor” dedi.

"KORUMAYA ÇALIŞTIKLARI AİLELER KADINLARI YOK EDİYOR”
İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararıyla 20 Mart 2021 tarihinde feshedilmesinin ardından bu yana ise en az 1293 kadın öldürüldü.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde “Dayanışmayla güçlüyüz” mesajı veren kadın örgütleri tabloyu Cumhuriyet’e değerlendirdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Zülal Buruşoğlu, “2024 yılı tarihimizdeki en yüksek kadın cinayeti verisini kaydettiğimiz yıl oldu. Bu tabloda siyasi iktidar tersine 2025 yılını ‘aile yılı’ ilan etti. Korumaya çalıştıkları aileler kadınları yok ediyor” dedi.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Müjde Tozbey iktidarın “aile yılı” ifadelerini eleştirdi. Tozbey, “Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ‘aile yılı’ programına bakıyorsunuz, içinde kadına yönelik şiddete dair tek bir önlem bile yok. Bu yıl da meydanlarda, her yerde hep birlikte olacağız. Çünkü biz dayanışmayla güçlüyüz ve örgütlü olduğumuzda her şeyi değiştirebiliriz” diye konuştu.

‘CEZASIZLIK SON BULSUN’
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de kadınların özgür, eşit ve laik bir yaşam için İstanbul Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin yeniden uygulanmaya başlanması ve şiddete karşı etkin korumanın hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. “Cinsel yönelimi ne olursa olsun kişilere insan onuruna yakışır bir yaşam sürmeleri için insan haklarına saygı duyulması gerekmektedir” ifadelerini kullanan Güllü, cezasızlığa son verilmesini istedi.
Kadınların kazanılmış haklarının geriye çekilmeye çalışıldığını vurgulayan 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Avukat Şenal Sarıhan ise “Kadın cinayetlerinin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıştan sonra arttığını görmek bile bu yasa ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor. Kadınlar kendi insan haklarınız için örgütlenin” değerlendirmesini yaptı. Avukatlar Vakfı Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu, “Kadınların kamusal alandaki varlığını zorlaştıran uygulamalar, Cumhuriyetle birlikte kazanılmış hakları tehdit etmektedir. Kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

DÜNYADA DA DURUM FARKLI DEĞİL
Kadına yönelik şiddet ve cinayetler sadece Türkiye’ye özgü bir sorun değil. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) verilerine göre, 2023 yılında dünya genelinde 51 binden fazla kadın ve kız çocuğu, eşleri veya aile bireyleri tarafından öldürüldü. Bu, her gün yaklaşık 140 kadının veya kız çocuğunun hayatını kaybettiğini gösteriyor.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —