Ancak bu topraklardan çıkan en gizemli ve etkileyici şahsiyetlerden biri, Tyanalı Apollonius'tur. Milattan önce 4 yılında Tyana'da doğduğu kabul edilen Apollonius, yalnızca yaşadığı döneme değil, sonrasındaki yüzyıllara da iz bırakmış, şifacı, filozof ve bitki bilimci olarak tanınan bir düşünürdür.
VEJETARYENLİĞİN ÖNCÜSÜ, DOĞA DOSTU BİR BİLGE
Apollonius, et tüketiminin zihni bulandırdığını savunarak yalnızca sebze, meyve ve tahılla beslenmiş, bu yönüyle tarihteki ilk bilinen vejetaryenlerden biri olarak kabul edilmiştir. Giysilerinde bile hayvansal ürün kullanmaktan kaçınmış; söğüt dallarından örülmüş ayakkabılar ve keten elbiseler giymiştir. Ona göre doğa, insanın süt annesidir ve canlılara zarar vermek Tanrısal düzene aykırıdır.
TAPINAKLARDAN OKULLARA: DÜŞÜNCELERİNİN YÜKSELİŞİ
Eğitimine Tyana ve Tarsus'ta devam eden Apollonius, Pisagorcu felsefeye bağlı kalarak tapınakları birer eğitim yuvasına dönüştürmeyi amaçlamıştır. Pagan geleneğinde görülen yozlaşmış uygulamalara karşı çıkmış, özellikle kurban ritüellerine karşı açık tavır almıştır. Şiddetin her türüne karşı olan Apollonius, insanları erdemli yaşama ve doğayla uyuma davet etmiştir.
UNUTULMAK İSTENEN BİR MİRAS: APOLLONİUS'UN KAYIP ESERLERİ
Tarihi kaynaklara göre Apollonius, öğretilerini kaleme almış, yazdığı parşömenler yardımcısı Damis tarafından saklanmıştır. Ancak bu metinlerin çoğu günümüze ulaşamamıştır. Birçok araştırmacı, bu eserlerin Bizans döneminde Hristiyanlaştırma sürecinde yok edildiğini ya da saklandığını öne sürmektedir. İstanbul'da Bizans kalıntıları üzerine yapılmış bazı yapılar içinde bu parşömenlerin halen saklandığı iddiaları zaman zaman gündeme gelmektedir.
FLAVİUS PHILOSTRATUS'UN KALEMİNDEN APOLLONİUS'UN HAYATI
Roma İmparatoriçesi Julia Domna'nın isteği üzerine filozof Flavius Philostratus, Apollonius'un yaşamını belgeleyen bir eser kaleme almıştır. Bu eser, bilgenin hayatını, mucizelerini, öğretilerini ve seyahatlerini detaylarıyla anlatır. Özellikle Ninovalı Damis'in tuttuğu notlar, Apollonius'un felsefesine ışık tutmaktadır.
YÜZYILLAR SONRA YENİDEN KEŞFEDİLDİ
16.Yüzyılda Reform hareketleri sırasında Arap dünyasında "Balinius" adıyla bilinen Apollonius'un öğretileri yeniden gündeme gelmiş, İbn-i Hayyan ve Razi gibi bilim insanlarının eserlerinde yer almıştır. Kilise ise Apollonius'u "sahte şifacı" olarak nitelendirmiş, onu büyüyle uğraşmakla suçlamıştır.
PAGANİZMİN ŞİFACISI, İSYANIN VE ADALETİN SESİ
Apollonius, dinin yozlaşmış temsilcilerine, zalim yönetici ve tefecilere karşı çıkmış; doğanın tüm canlılara ait olduğunu savunmuştur. Zalimliğe karşı halkı ayağa kalkmaya çağırmış, insanlara "yeni bir yaşam" vadetmiştir. Filozofun sözleri, dönemin kralları ve imparatorları üzerinde o kadar etkili olmuştur ki, bazı hükümdarlar onun düşüncelerini uygulamaya koymuş, kurban verme gibi uygulamaları yasaklamıştır.
KEMERHİSAR'IN DERİNLERİNDEKİ UNUTULAN HAZİNE
Bugün Apollonius'un doğduğu topraklarda onun adına anıtsal bir yapı ya da müze olmaması, tarihimize bakış açımızın bir yansımasıdır. Tyana ismi "Kemerhisar" gibi uydurma bir adla değiştirilmiş, antik kentin manevi mirası yok sayılmıştır. Oysa ki bu topraklarda doğan bir bilge, sadece Anadolu'yu değil, Doğu ve Batı'yı etkilemiş, öğretileri çağlar ötesine ulaşmıştır.